Tuesday, June 03, 2014

WWDC14 - Birlikte çalışan cihazlar, geliştiriciler için yeni bir dil ve Android'den ödünç alınan yeni özellikler


Apple'ın CEO'su Tim Cook, WWDC14 açılış konuşmasında iOS7'nin mevcut kullanıcılarının %89'una ulaştığını vurguladı. Hemen ardından da Android kullanıcılarının yeni sürümlere geçişinin ne kadar yavaş olduğundan, Android'in güvenlik sorunlarından ve son yılda 130M milyon kullanıcının farklı platformlardan gelenler olmasının üzerinde durdu.

2 saatlik konuşma ilerledikçe, Android'in güzel özelliklerinden iOS8'e dâhil edilenlerin ne kadar fazla olduğunu görünce, bu vurgunun anlamını daha iyi anlıyorsunuz.

Apple iOS8 ile uygulamaların birbirlerine hizmet verip ekran sunabileceklerinden, 3. parti klavye uygulamalarından, kendi "predictive" klavyelerinden, uygulamaların diğer uygulamalar için document provider olabilmesinden ve en son da (sadece Notification Center'da da olsa) widget'lardan bahsettikçe, bir Android kullanıcısı olarak hep Android'i hatırladım. Siri bile artık, "OK Google" der gibi "Hey Siri" diyerek ayağa kaldırılabiliyor (hâlâ tam Türkçe desteğinden bahsedilmese de).



Evdeki tüm Apple cihazları birlikte çalışıyor

Tüm bunlar bir yana, Apple bu yıl beklenildiği gibi OSX'in yeni sürümü olan Yosemite'den ve iOS8'den bahsetti. Yosemite, yarı saydam pencerelerle görsel olarak biraz iOS7'yi andırırken, Apple yoğun olarak SpotLight Search'ün artık bilgisayar üzerinde yaptığı arama yanında İnternet'i, Wikipedia'yı, AppStore'u, iTunes'u nasıl kolaylıkla aradığını anlattı örnek kullanım senaryolarıyla.

Birçoğumuzun evini iPhone'uyla, iPad'iyle belki de Macbook ve Apple TV'siyle işgal eden Apple; bu kadar çok cihazın birbirini tamamlamasını, birinin yeteneklerini diğerinden kullanabilmesini de sağladı Yosemite ve iOS8 ile. "Continuity" özelliğiyle telefonda başladığınız e-postayı iPad'de bitirebiliyor, iPad'den ve Mac'den SMS alıp verme, çağrı başlatma ve yanıtlama olanağına kavuşuyorsunuz. Hatta telefonunuzun evde nerede olduğuna aldırmadan Mac'iniz telefonunuzdaki hotspot'u açarak kendine İnternet erişimi bile sağlayabiliyor.

Touch ID

iPhone 5S'in en yenilikçi özelliklerinden birisi şüphe yok ki, parmak izi tarayıcısı idi. iOS7 ile bu özellik sadece Apple uygulamaları tarafından ekran kilidini kaldırmak ve AppStore'da uygulama satın almak için kullanılırken, iOS8 ile tüm geliştiricilerin kullanımına açılıyor.

Sağlık ve Akıllı Ev

Bunlar yanında uzun zamandır dedikodu şeklinde konuşulan sağlık ve akıllı ev alanında da HealthKit ve HomeKit altyapılarının da gerçek olduğunu duyduk Tim Cook’un ağzından.

HealthKit, şu an adımsayarlar, tartılar, tansiyon ölçerler gibi değişik cihazlar ve uygulamalarca tutulan sağlık verilerinizi ortak bir yerde güvenli bir şekilde tutarken iOS8 ile gelecek olan Health uygulamasıyla hepsine topluca erişebilmenizi de sağlıyor. Hatta Mayo Clinic gibi hastanelerin, hastalarının yaptıkları ölçümlerden anında haberdar olabilmesi ve önleyici aksiyonlar alabilmesini de sağlıyor.



HomeKit ise evdeki yine farklı üreticiler tarafından üretilen ve farklı uygulamalarca kontrol edilen kamera, ışık, kapı, priz gibi akıllı cihazların ortak bir noktadan kontrol edilebilmesini sağlıyor. Üstelik Siri entegrasyonuyla "ışıkları aç" diye sesinizle kontrol etmenizi de sağlıyor.

AppStore

1.2 milyon uygulamaya, haftalık 300 milyon kullanıcı ziyaretine ulaşan AppStore'daki "discovery" sorununundan Apple'in haberdar olmaması, elbette mümkün değil. Apple bu soruna çözüm olarak AppStore uygulamasındaki kategorileri inceleyebileceğiniz "Explore" ve trending searches sekmelerini düşünmüş.

Kullanıcıların uygulamaları topluca ve indirimli alabilmelerini sağlayacak App Bundles özelliği de getirilirken, bir başka sorun olan ailelerin çocuklarının kontrolsüz AppStore harcamalarına da ebeveyn kontrolü sağlayacak bir çözüm getirilmiş. Özellikle bu ebeveyn kontrolü birçok uygulama için gelir kaybı anlamına geliyor olabilir, ne dersiniz?



Geliştiriciler için AppStore'a uygulamanızı gönderirken ekran görüntüsü koyabilseniz de, uygulamayı tanıtıcı bir videoyu AppStore'a gönderemiyordunuz. GooglePlay'de halihazırda olan bu yetenek de artık AppStore'da mümkün olabilecek.

Sunucu kodu işini Apple hallediyor

Bir mobil uygulama yazmak sıklıkla tek başına yeterli olmayabiliyor. Bazı işleri yapmak için veya en basitinden push göndermek için sunucu tarafında da geliştirme yapmanız ve hatta bunun için sunuculara sahip olmanız gerekebiliyor. Bu gibi hizmetleri veren değişik şirketler varken, Apple CloudKit ile bu işi ücretsiz olarak (belli sınırlar dâhilinde) kendi üzerine aldığını açıkladı. Detaylarını ilerleyen günlerde göreceğiz, ancak bu geliştiriciler için bazı işleri kolaylaştırıp, iOS geliştiricilerine Android geliştiricilerine karşın avantaj sağlayabilecek gibi görünüyor.

Oyun geliştiriciler için

iOS7 ile 2-boyutlu oyun geliştiriciler için kolaylıklar sağlayan, fizik motoru getiren SpriteKit'i geliştiricilere sunan Apple, iOS8 ile benzer birşeyi 3-boyutlu oyun geliştiricileri için SceneKit ve Metal isimli altyapılarla sunuyor.

Yepyeni bir dil, Swift

Apple "C olmayan bir Objective C" hayallerinden bahsederek, geliştiriciler için daha güvenli, daha hızlı ve daha modern diyerek yepyeni bir dil duyurdu. Swift ile kodlamanın nasıl olduğunun detaylarını ileride göreceğiz, ancak biraz script kodlamaya benzeyen dil ve XCode'un Swift için "PlayGround" adı verdikleri yazdıklarının çıktısını anında görebilme yetenekleriyle geliştirme de hızlanacak gibi görünüyor.

Objective C ile C nasıl bir arada sorunsuz yaşayabiliyorsa, Swift'in de C ve Objective C ile birlikte aynı uygulama içinde çalışabileceği de aktarılan bir başka özellikti.




Apple iOS7'deki gibi büyük bir görsel değişiklik getirmese de, hem kendisi için yeni gelir kapıları olabilecek HealthKit / HomeKit gibi yetenekler hem de kullanıcıların hayatlarını kolaylaştıracak tüm cihazlarının birlikte çalışabilme özellikleri ve Android'den ödünç alınan birçok fikirle kullanıcıları cezbetmeye devam etmek istiyor.

Apple yeni iPhone'u ve iOS8 ile, Tim Cook'un konuşmasını çığlıklarıyla destekleyen Apple hayranlarını ardında tutmaya ve başarısını sürdürmeye devam edecek gibi görünüyor; ne dersiniz?

Sunday, April 07, 2013

The path from recognizing spoken digits to virtual assistants killing astronauts

Do you recognize this?

It is HAL 9000, a fictional character in Arthur C. Clarke’s Space Odyssey series. It is a computer which is capable of speech, speech recognition, facial recognition, natural language processing.

In the first film of the series, HAL is controlling a space ship which the crew decide to shut HAL down during the flight as they conclude it is malfunctioning. Noticing the plan of the crew, HAL kills most of them having a single astronaut, Dave, left alive out of the ship.

Here you see Dave is asking HAL to “open the bod bay doors” to let him get in the ship. All this introduction was to come up to this dialogue actually; as today Siri, our most popular virtual assistant to date, might answer alike if you insist enough.

Brief history of speech recognition

Clarke thought that we will have such a technology in 1990s, though all we had was lousy dictation software. I was impressed with Clark's vision  as the film was dated 1968, but became less impressed after reading a bit more about the history of speech recognition. It was early 1950s when people started to work on the topic, although it was only about recognizing digits spoken by a single voice. In 1962 IBM reached the capability of recognizing 16 words, followed by 1011 words in 1976. There was progress in 1980s too, but it was requiring the user to talk slowly, separating the words. There was no ground breaking changes in 2000s till Google came up with its Google Voice application for iOS, followed by Siri. Google and Apple made the technology popular, showing that it is finally mature enough to use in our daily life.

Siri

Siri can post to your Facebook / Twitter acount, send email / SMS, set reminders and timers, start applications, check weather / stock prices / game scores, set up meetings, or even provide directions using Apple Maps. You can even ask about movies and restaurants and buy ticket or make a reservation for the restaurant. While it can search the web for you for the information she does not have, with her Wolfram integration she can answer many different questions in English. While she's mostly passive, answers when you ask something; her location based reminders features brings some form of pro-activity. You can ask her to remind you to something when you leave office for example.  She's not just a cold virtual assistant, but also has her own way of humor. She knows how to answer when you say you love her, or when you ask where you can hide a body. Apple made her available to car manufacturers to serve safely while driving with the EyesFree feature. While it is not officially possible to integrate Siri to some other platforms, people find ways to use it even to open their garage doors.

Google Voice Search / Google Now

Google Voice Search can be taken as Siri's competitor as it can answer questions as Siri does. As it allows you to reach the functions you can access by typing to Google, it is basically Google's voice based interface. It is hard to say which one is answering questions better, but maybe an assistant should be something more than a system answering questions. You may take Google Now as a better assistant as it gets you just the right information at just the right time.
It tells you today’s weather before you start your day, how much traffic to expect before you leave for work, when the next train will arrive as you’re standing on the platform, or your favorite team's score while they’re playing. And the best part? All of this happens automatically. Cards appear throughout the day at the moment you need them
It is running at the background, checking your location, your emails, calendar and even your search history on the mobile and desktop to serve you. This sounds like the big brother is watching you, but you can get addicted to the easiness of finding the information you need with its widget pretty fast.

Getting more into our lives

I'm sure you remember the series, Back to the Future; which predicts that we would be having flying cars and hoverboards. We're still far from those as well as having food hydrators, but we're pretty close to having voice controlled home appliances, thanks to those making this technology mature enough.
Today the voice recognition technology is expanding to browsers, TV remotes, alarm clocks, watches, games consoles, and soon to glasses. It looks like we'll be having always on voice activated devices at home and real time translators [from MicrosoftDocomoClarity, Vocre] and maybe this technology will always be behind the scenes to listen us and provide some help. So what do you think, will Siri open the pod bay door for us or kill us all?

Sunday, March 03, 2013

Hello mobile application world

It had been long since my last post. I'm no longer working on roaming and positioning solutions and switched to mobile application development team in my company early 2012.

It was quite busy and fast year, leaving me no time for any post. I hope I can do post more in the future, although none will be on GSM roaming and positioning topics. Let's see what I will have to say on this pretty exciting world of mobile applications.